Bir Urfa'lıyı Nasıl Tanırsın ?
Şanlıurfa - İstanbul Uçağı, Mayıs 2015
Hayırlı uçuşlar amca
Şaşkın, mahçup bir ifadeyle “Sağolasan kızım, siye de“
Kısa bir sessizlik …
Kızım rahatsız etmisem bı şe desem?
Tabii amca
Telefonda Urfalıca konuşti, sen Urfalısın?
Evet amca
Maşallah akıllı birine benzisen, öretmen mısen?
Tam olarak değil, ama benzer bi iş yapıyorum ..
Hee ….
Bir kaç dakika sessizlik ….
Siye bi şe soracağam ama ayip olır mı?
Söyle amca ..
Siye bahiyam bahiyam heç Urfalı sanmamişam valla, şaşırmışam” gülümsüyor bu arada
Neden amca? kılık kıyafetimden mi?
Hee birez emma…
Başka?
“ Valla bahiyam urfalı gibi konişisan, kibarca da konişisan , üsti başi başka, elide bilgisayar var gavurca bı şe ohisan, yazisan , valla kusura bahma heç bele birini görmemişem yav …” gülmeye devam …
Ben de başlıyorum gülmeye ...
Bir gün öncede Urfa‘ da yol sormuştum. Yol sorduğum kişi; “hocam buyır ben o terefe gidiyem, ha bundan sonraki köşeden o caddeyi görüni zeten” dedi. Sonra da dönüp bana “mısafırsan Urfa’da belli, nerelısen“ diye sordu. Ben de “Urfalıyam” diyince surat ifadesini görmeniz lazımdı.
90 yıllarda üniversite eğitimi için gittiğim şehirde de bu durum sık sık başıma geliyordu. Tanıştığım bir çok kişi biraz sohbet edince ve Urfalı olduğumu öğrenince bana soruyorlardı;
Yaaa gerçekten Urfalı mısın? baban görevliydi de mi gittiniz?
Urfa da apartman var mı?
Orada da bu kıyafetlerle dolaşabiliyor musun?
Bu sorular sorulunca da sanırım ben de aynen, uçaktaki amca veya yol tarif eden kişinin hayret dolu şaşkın yüz ifadesine bürünüyordum. Niye böyle soruyorlar şaşırıyorlar anlamakta zorlanıyordum. O yıllarda apartmanda oturmak önemliydi ve en çok da apartman var mı sorusuna bozuluyordum.
Tabi her zaman bu kadarıyla kalmıyordu bu mevzu. Özellikle uluslararası seyahat ediyorsanız, mesela Kanada sınırına yakın bir şehre veya Ortadoğu’ya, kimliğinizde yazan doğum yeriniz saatlerce sürebilen güvenliğe takılmak demek olabiliyordu. Şimdi düşünüyorum da, okuldaki Türkçe derslerinin yanısıra ayrıca güzel konuşma ve yazma dersleri almanın ne çok faydaları olmuş aslında. Böylece sizi ele verebilecek güneydoğu aksanı ile konuşmadan insanları şaşırtabiliyorsunuz.
Anrtık bu sorulara şaşırmıyor, alınmıyor, anlıyorum ve hatta insanların yüzünde o ifadeyi görmekten keyif bile alıyorum.
Aaaa Urfalı mısın ? Hiç öyle görünmüyorsun, hiç Urfalı'ya benzemiyorsun! dendiğinde hemen soruyorum,
Sence bir Urfalı nasıl görünür ?
Gerçekten, Nasıl konuştuğuz, Ne giydiğiniz, Ne yediğiniz, Nerede doğduğunuz mu? bilemiyorum.
Bazı şehirlerin ismi geçince bile yüzlere yerleşen ifadeleri hatırlıyorum da. Oysa havalimanlarında, şehir merkezlerinde veya bir restoranda yaşananlara bakıyorum, insanlar belki de hayatlarında ilk defa görmek için geldikleri yerde son nefesini veriyor.
Bir selam vermenin veya yol vermenin mesele olduğuna tanık olduğum zamanlarda da benzer şeyleri düşünüyorum. Evlerin yüksek duvarlarının arasından süzülen dar eski Urfa sokaklarında çoçukluk günlerime gidiyorum. İnsanların karşılaşınca, karşıdan geleni rahatsız etmemek ve yol vermek için nasıl yarıştığını, nasıl selamlaştığını saygıyla davranıldığını, misafire nasıl hürmet edildiğini, ilk insandan bu yana tüm din, dil ve ırklardan beslenen zenginliklerimizi, değerlerimizi, ve bölgenin daha bir çok gelenek, göreneklerini aklımdan geçiriyorum.
Sonra bana ne var bu Urfa’da her fırsatta gidiyorsun denince durup düşünüyorum. Galiba ben tüm bunları özlediğim için, tüm bu sahneleri halen Urfa’da görüp yaşayabildiğim için her fırsatta gitmek istiyorum.
Veeee kendi kendime diyorum ki ” eyi ki de Urfa'lıyam yav"